Ön bilgilendirme: Yaptığımız bu ve benzeri çalışmalarımızı okurken en son paragrafta ki “Alak Suresi okumalarım esnasında zihnime yansıdı.” cümlesini işaretlerle ayırdığımız her paragrafın akabinde imiş gibi okunması tavsiye olunur..
Sohbeti Kur’an Olanın Yolu Aydınlık Olur:
- İnsanoğlunun manen ve ahlaken olgunluğa ulaşmasının okur-yazar olmaktan geçtiği;
- Bilim, ilim, felsefe gibi benzeri alanlarda insan ne derece ilerlerse ilerlesin kendi kendine asla yetmeyeceği;
- Yeryüzü nimetlerinin, sayısı belirsiz canlılara yetecek kadar sürekli bir şekilde sunulması Rabbimizin cömertliğine delil olduğu;
- İnsanın maddi imkanları ne kadar bol olursa olsun asla kendi kendine yetmeyeceği;
- İnsan yaşadığı her anı hem gözle, hem de zihinsel olarak okuması gerektiği;
- İnsan çevresine bakışını sıradanlaştırmaması gerektiği;
- İnsan her neye bakıyorsa bakışını zihinsel okumaya dönüştürmesi gerektiği;
- Zihinsel okumanın kelimelere harflere ve sese ihtiyacı olmadığı;
- İnsan her ne vaziyette olursa olsun varlığını yaratıcısına borçlu olduğu bilinciyle yaşaması gerektiği;
- İnsanın yaratılıştaki özünün sevgi,aşk,muhabbet ve aidiyet olduğu;
- “Okuma” nın sadece yazılı bir metni okur olmak demek olmadığı;
- İnsan özünde ki sevgi,aşk,muhabbet ve aidiyet bağını yaşadıklarından ve gördüklerinden mantık ve kıyaslama yoluyla zihinsel olarak yaratıcıya yöneltmesi gerektiği;
- İnsan için okur-yazar olmanın önemine binaen Yaratıcının mesajına konu olduğu;
- Kur’an-ı anlamak için usulüne uygun bir şekilde okuyan her insanın ayetlerin ruhuna ve kitabın bütünlüğüne uygun akıl ve gönül okumaları yapabileceği;
- Kur’an-ı usulüne uygun akıl ve gönül okumalarını beceren Kişi zihnine yansıyan tespitleri yazarak çağdaşı insanlara aktarması gerektiği;
- Çağdaşı insanlar tarafından genel kabul görecek şekilde akılların ortak kabulüne hitap eden Kur’ani tespitler yapabilen Kişi bu farkındalığına olağanüstülük vermesi halinde azgınlaşacağı;
- İnanç ve ibadet amaçlı hal ve hareketlerin engellenmemesi gerektiği;
- Müslümanların çoğunlukta olduğu bir toplumda inanç ve ibadet özgürlüğünün garantisi Kur’anın bizzat kendisi olduğu;
- Kur’an-ı anlayarak okuyan ve bilinçli bir şekilde yaşayan bir Müslüman yeryüzünde inanç ve ibadet özgürlüğünün en hızlı savunucusu olması gerektiği;
- İnsan elde edeceği ilmin ve bilimin hangi boyutuna sahip olursa olsun netice olarak yaratıcısı Rabbini anmaktan kaçamayacağı;
- İnsanoğlu için aklının çözemediği her şeyin “bilinmeyen” olduğu;
- İnsan bilmediği bir hususta aklını ikna edici, daha önce söylenmiş söz veya yazı varsa okuyup, dinleyip tatmin olacağı veya Allah’a havale ederek rahat olacağı aksi halde aklını yitireceği;
- Bir insanın ana rahmine düşmesinden doğumuna kadar ki biyolojik dirilişi ne ise manevi dirilişinin başlangıcı da Kur’an da ki “oku” emrinin gereğini yapmak olduğu;
- Dünyevi işlerin sıkıntısından bunalan insanı ancak “oku”manın kurtaracağı;
- Vicdan onayı ve akıl süzgecinden geçen zihinsel düşüncelerin de kişi için bir tür okumak olduğu;
- İnsanın dünyevi imkanlara aracılık eden sebeplerin de sahibinin Allah olduğu bilinciyle hareket etmesi gerektiği;
- Bütün canlıların hareket ve eylemlerinin yaratıcı tarafından aynı merkezden olmak üzere takip edildiği;
- İnsanoğlunun her hareketinin fayda veya zarar çerçevesinde değerlendiren bir merkez tarafından algılandığı;
- İnsanoğlunun öldükten sonra yeniden yaradılış da ki bünyesinde, dünya hayatında ki iyi veya kötü oluşunun işaretini herkes tarafından görülecek şekilde taşıyacağı;
- İnsanda ki iradenin dünya hayatına mahsus bir özellik olduğu;
- İnsanın ölümünden sonra ki yeniden yaratılışında irade özelliği bulunmayacağı;
- Kişinin dünya hayatında kötülük veya iyilik üzere kullandığı iradesinin ahiret hayatında kendisini istem dışı olarak mutluluğa veya ıstıraba götüreceği;
- İnsanoğlunun yaratılışında ki sıvının kudretli tek bir yaratıcıya işaret ettiği;
- İnsanın yaratılışında ki süreçle ilgili olarak yapılan bilimsel her buluşun ve tespitin yaratan Allah’a dayandırılması gerektiği;
- Her canlının yapısında hem muhabbet, hem nefret birlikte mevcut bulunduğu;
- İnsanoğlunun yaşantısında hemcinslerine karşı beslediği muhabbetin nefrete dönüşmemesi ancak Kuran-i nasihatlerin yaşamına yansımasıyla mümkün olacağı;
- İnsanlar arasında ki en değerli en kıymetli ve en güzel ikramın bilgi alışverişi olduğu;
- “Okumak” “yazmak” ve “bilgi” insandan bağımsız soyut birer varlık olduğu;
- Her canlı varlığın doğumu ile ölümü arasında ki yaşamsal faaliyetin “okumak” “yazmak” ve “bilgi” denilen soyut varlıklarla ilişkili olduğu;
- İnsanoğlunu diğer canlılardan ayıran farkın “okumak” “yazmak” ve “bilgi” denilen soyut varlıkları rüşt yaşından itibaren yönetme kabiliyetine ve becerisine sahip olduğu;
- Din mensubiyetine bakılmaksızın inancı gereği dua ve ibadetlerinden hiç kimsenin engellenmemesi gerektiği;
- Vahiy Elçisi Mübarek İnsanın istisnaen bazı insanlarda da görülebilen dinlediğini tıpkısı ile hafızasına kaydetme kabiliyetine sahip olduğu;
- Fiziken taşıdığımız “kalb”in bünyemizde ki manevi karşılığının “zihin” olduğu;
- “Kalb sızısı” diye ifade edilenin aslında zihinsel tutku olduğu;
- “Kalb kararması” ndan kastedilen şeyin aslında zihinsel kirlenme olduğu;
- İnsanın beş duyu organı ile karşılıklı etkileşimde bulunduğu her nesne ile ilgili olarak zihinsel değerlendirmesinin “okumak” olduğu;
- İnsanın uyku hariç aklının erdiği günden itibaren gördüğü, hissettiği,duyduğu,tattığı, iletişim ve etkileşimde bulunduğu velhasıl yaşadığı her şeyin “okumak” olduğu;
- Müslümanca “oku”manın farklılığı yaratıcısı olan Allah’ı cc unutmaksızın Son Elçi Hz. Muhammed (SAV) aracılığı ile gelen O’nun tavsiyeleri doğrultusunda yaşamak olduğu;
- Seyredilen filmlerin, izlenilen dizilerin, gezilen yerlerin, günlük yaşantıda görülenlerin Kişinin “oku”ması olduğu; Bu manada okuduklarımızın inancımızı ve imanımızı şekillendireceğinden yaratan Rabbimizle ilişkili olup olmadığına dikkat etmemiz gerektiği;
- Vücudumuzun ilk evvelinin bir damla meniden oluşumunun bilimsel her ne izahı olursa olsun kadir-i mutlak tek bir yaratıcının sanatkarlığına yormayan”oku”manın cahillik olduğu;
- Secde hali İnsan için kulluğun; Yaratıcı içinse Rab oluşunun nişanesi olduğu
- İnsanın secde hali; zatı gayb olan Allah’ın mevcudiyetine şahitliğin beden lisanıyla hatırlamak olduğu;
- İnsan için secde hali, Yaratıcısı karşısında muhtaçlığının ve acziyetinin bedensel ifadesi olduğu;
Âlak Suresi okumalarımdan zihnime yansıdı.
Estağfirullah… Estağfirullah… Estağfirullah…
Kuran Okuyunuz. O’nu okudukça kişiye özel zihinsel yansımalarını keşfedeceksiniz. Doğrusunu Allah (cc) bilir.
Söz konusu bu ve benzeri çalışmalarım kesinlikle meal veya tefsir çalışması olmayıp, İlgili Kur’an Suresi okumalarım esnasında zihinsel olarak fehmettiğim tespitlerdir. Kişisel olarak ibadet ve zikir amaçlı yaptığımız derslerin paylaşımından kastımızın ümmeti Kur’an okumaya yönlendirmede faydası olacağı düşüncesiyle, ayetlerin ruhuna ve surenin bütünlüğüne uygun akıl ve gönül okumaları yapmak olup Kur’an’ın ibadet muamelat ve fıkhına aykırı tespitlerin varlığı halinde ehlince uyarılmaya her zaman açık ve tashihimin beyanı olduğunu belirtmek isterim.