Yakın çevresinden başlamak üzere imkanı olup da fakirlerle,yoksullarla,yetimlerle ilgilenmemenin ahirette ki karşılığının sekar cehennemi olduğu;
“El-musalliyn” kelimesinin sadece “ namaz kılanlar” manasında olmadığını; kişinin yaşamında yanlış ya da doğru yerde durmasıyla da ilgili olduğu;
Doğumumuzdan ölümümüze kadar kendi bünyemizde ve Doğadaki gözlerimizin gördüğü aklımızın idrak ettiği yaratılış, gelişme, değişme ve yok oluşların son derece mucizevi ve kerametvari olaylar olmasına rağmen hala Allah’a (cc) iman etmek için bir takım olağanüstü beklentiler içerisine girenlerin “ inkarcı” olarak muhatap alınacağı;
İnsanlara inanç özgürlüğü tanımayan liderlerin bozguncu ve mücrim olduğu;
Allah (cc) kendi istediği (isterse her şeye kadirdir) için değil; insanın tercihine istinaden Kendisine(Allah’a) inanmayı veya inkârı yaratacağı;
Manevi (soyut) açıdan insanlar arasında hasta kalplerin bulunabileceği;
Kibir, inkar ve iftira sahiplerinin, sekar cehennemini hakkettikleri;
Bu dünyada her türlü imkâna sahip olup gücünü, kudretini ve tüm imkanlarını insanlığın mutluluğu için paylaşmayanları Allah’a cc havale edilmesi gerektiği;
Kur’an ın bilinmeyen, keşfedilemeyen (gaybî) hususları ile ilgili; İlim Erbabınca yapılan farklı tespit, düşünce ve uygulamaların kabul veya reddedilebilirliğinin mümkün olduğu Müslümanların geneline dayatılamayacağı;
Müzzemmil ve Müddesir Surelerine konu olan insan öncelikle kendi nefsinden başlamak üzere ayetlerde konu edilen hususları tatbik etmesi, daha sonra ailesinden ve yakın çevresinden başlamak üzere yaygınlaşmasına vesile olmaya çalışması gerektiği;
Mevcut yaşayan akıllarımızla veya kıyamete kadar gelecek akıllarla cevabını bulamayacağımız Kur’an da ki bilinmeyenler (gayb) için sorulacak ” Bununla Allah cc neyi kastetmiş?” sorusunu soran ve cevap arayan kimselerin tavırları niyetlerine göre karşılık bulacağı;
Müddesir Suresi okumalarımdan zihnime yansıdı.