بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
اِنَّٓا اَعْطَيْنَاكَ الْـكَوْثَرَۜ ﴿١﴾ فَصَلِّ لِرَبِّكَ وَانْحَرْۜ ﴿٢﴾ اِنَّ شَانِئَكَ هُوَ الْاَبْتَرُ ﴿٣﴾ا
Sohbeti Kur’an olanın yolu aydınlık olur:
Peygamberimize “ebter” yaftası vuran kâfirlere karşı beni de O Mübarek İnsan’a Kevser olarak bahşeden Yüce Rabbime ne kadar şükretsem, hamdüsena etsem azdır. Bu manada mutluluk duygularımın zirve yaptığı;
İnanan her Müslüman şahsiyetin Peygamberimize (Selam olsun O’na) verilmiş bir Kevser olduğu;
Peygamber’e (Selam ve saygı sunuyorum) taraftar olmak ve desteklerimizi ifade etmek anlamında Yüce Rabbimiz için gerektiğinde kurban olmanın gerekliliği;
İslam’a taraftarlığımızı tescil ve desteğimizi ilan etmek adına namaz kılmamız ve kurban kesmemiz gerektiği;
Kişinin ahiret sınavını kazanmasına katkı sağlamayacak soy sopun bir anlamı olmadığı;
Becerebilene soy sopun Dünyada Ahreti kazanmanın yollarından olduğunu;
Peygamberimizin yaşayan Kur’an ve biz Müslümanlara verilen Kevser olduğu;
Soy sopla üstünlük taslamanın “Ebter”, ilim,hikmet ve ahlak üzere insan topluluğu (cemaat) oluşturmanın “Kevser” olduğu;
“Ebter”in ırk bakımından övünme “Kevser”in ise inanç (dava, ümmet) birliği bakımından övünç kaynağı olduğunu;
“Kevser” Kişiye verilen akıl,irade ve ruhtan müteşekkil insan olma vasıflarını içerir ki; gereği gibi yaşayanın hem Dünyası hem Ahreti ayrı ayrı bir bütün olarak Kişinin kevseri olabileceği;
Müslüman sahip olduğu dünyevi her türlü imkân ve güzelliklerin karşılığı olarak Yaratıcısına teşekkür mahiyetinde namaz kılması ve kurban kesmesi gerektiği;
Hak edilerek elde edilen meşru kazanımların kişinin,rahat ve huzurlu bir Dünya hayatı geçirmesine vesile olacak güzellikler olduğunu; Bu güzelliklerin Ahiret için de kişiye fayda sağlaması ancak Allah için namaz kılmak, kurban kesmek ve sürdürülebilir toplumsal yansıması yönünde de olması gerektiği;
Kevser Suresi okumalarımdan zihnime yansıdı.
Adiyat Suresi Gönül Okumalarımız.
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
وَالْعَـادِيَاتِ ضَبْـحاًۙ ﴿١﴾ فَالْمُـورِيَاتِ قَـدْحاًۙ ﴿٢﴾ فَالْمُغ۪يرَاتِ صُبْحاًۙ ﴿٣﴾فَاَثَرْنَ بِه۪ نَقْعاًۙ ﴿٤﴾ فَوَسَطْنَ بِه۪ جَمْعاًۙ ﴿٥﴾ اِنَّ الْاِنْسَانَ لِرَبِّه۪ لَكَنُودٌۚ ﴿٦﴾وَاِنَّهُ عَلٰى ذٰلِكَ لَشَه۪يدٌۚ ﴿٧﴾ وَاِنَّهُ لِحُبِّ الْخَيْرِ لَشَد۪يدٌۜ ﴿٨﴾ اَفَلَا يَ عْلَمُ اِذَا بُعْثِرَ مَا فِي الْقُبُورِۙ ﴿٩﴾ وَحُصِّلَ مَا فِي الصُّدُورِۙ ﴿١٠﴾ اِنَّ رَبَّهُمْ بِهِمْ يَوْمَئِذٍ لَخَب۪يرٌ ﴿١١﴾
Sohbeti Kur’an olanın yolu aydınlık olur:
Yaşamın realitesi olan insanlar arasında ki savaşların insanlığa yakışan bir “savaş ahlakı” çerçevesinde gerçekleşmesi gerektiği;
Rabbi söz konusu olunca sorumsuz davranan insanlardan savaş ahlakının beklenemeyeceği;
Allah için savaştığını söyleyen ancak iç aleminde amacının servet benzeri dünyalık elde etmek olanların bu niyetlerinin ancak ahirette Allah cc tarafından ortaya çıkarılacağı;
Günümüz savaş teknolojilerinde kullanılan füzelerin tahrip güçlerinin ne denli yüksek olduğunu insanların bulunduğu ortamlara doğrudan düşerek vahşet saçtığını on beş asır önce haber veren Kuran mucizesi olduğunu ve bunu yapanların ” nankör” olarak nitelendirildikleri;
Dünyada taarruza yönelik teknolojik savaş araçlarına ve malzemelerine sahip insanların diğer insanları toplu olarak kolaylıkla imha edeceğini, imkanlarını paylaşmayacağı;
Savaş teknolojileri bakımından üstünlüğü bulunan insan topluluklarının yeryüzünün en varlıklı zengin kişiler olacağını ve bu zenginliklerini insanlık alemiyle paylaşmayacakları,cimrilik yapacakları;
Yeryüzünde iktidar gücünü elinde tutan ve bu imkânlarını diğer insan toplulukları üzerinde acımasızca kullananların Rablerine karşı nankörlük yaptıkları hususu;
Yeryüzünde savaş teknoloji ve imkânları bakımından üstün olan insanlar sahip oldukları bu özelliklerini Yüce Yaratıcının iznine bağlı olduğunun bilincinden uzak oldukları için nankörlükle nitelendirildiği;
Bir an önce zengin olacağım diye sabahlara kadar hayal kurup yakın çevresinde ki zenginlere kıskançlık duyarak her yolu meşru gören,hayatı yalanlarla dolanlarla geçen, çevresi kendisinden sıkıntı çeken bu sebepten dolayı insanlar arasında olması gereken içtimai, ahlaki, iktisadi ve siyasi dengeyi bozan kişilerin Rabbimize karşı nankör oldukları;
Ölen herkesin kabirlerinden yeniden diriltilip ortaya çıkarılacakları;
Kişisel olarak yapılan kıskançlıkların ortalığı olumsuz şekilde karıştıracaklarını ve bu durumun toplumsal yansımaları olacağı;
Servete düşkünlüğün kıskançlığı artıracağını, kıskançlığında insanlar arasında düşmanlığı artıracağını nihayetinde toplumsal huzursuzluğu ortaya çıkaracağı;
Hangi amaç, din, ideoloji, devlet, şahıs, kurum olursa olsun içerisinde taşıdığı hınç ve kinle insana saldırması; Allah’ın vahyine ve ayetine saldırmak olduğunu ve bu tip insan ve insan topluluklarının nankör olarak nitelendirildiği;
Ailesine, akrabalarına, çevresine veya topluma karşı yaramaz, densiz, ahlaksız ve fitneci insanların verimli iken sonradan çoraklaşmış toprağa benzetildiği;
Toplum içerisinde yaramaz, ahlaksız ve fitneci olarak bilinen insanların özünde bu özelliklerin bulunmadığını, toplum içerisinde ki yaşam sürecinde pey der pey bu hale dönüştüğü;
Ölülerin kabirlerinden kalkıp diriltileceği zamanın bilim insanları tarafından laboratuvar çalışmaları sonucunda ortaya çıkarılabileceği ayrıca niyet okuma cihazı yapılabileceği;
Fitneci, cimri ve kıskanç insanların kendilerine yazık ettiği;
Fitnelik, cimrilik ve kıskançlığın sonunun huzursuzluk ve kavga olduğu;
Cimrilik, fitnecilik ve kıskançlık tedavi edilmediği takdirde toplumu felakete sürükleyeceği;
Fitneci, kıskanç ve cimri insanlar bu özelliklerinin farkında oldukları;
İnsan, servete düşkünlüğünden zengin olma hırsı ile bilinçli olarak cimrilik, kıskançlık ve fitnecilik yapacağı;
Adiyat Suresi okumalarımdan zihnime yansıdı.
Estağfirullah… Estağfirullah… Estağfirullah…
Kuran Okuyunuz. O’nu okudukça kişiye özel zihinsel yansımalarını keşfedeceksiniz. Doğrusunu Allah (cc) bilir.