Gönül Okumalarımız/ Müzzemmil

Yazarın tavsiyesi: Bu yazıyı okurken “Müzzemmil Suresi düşünsel okumalarım esnasında zihnime yansıdı.” cümlesini her paragrafın akabinde olduğu varsayılarak okunması tavsiye olunur

Sohbeti Kur’an olanın yolu aydınlık olur:

İnsanoğlunun vücut ve zihin yorgunluğunu giderici zaman diliminin günün gece kısmında daha verimli olacağı;

Dünya hayatını düzgün ve dengeli olarak yaşamak isteyen insanın sakin kafayla üzerinde düşünerek kararlarını alması gerektiği;

İnsan, Kur’an ayetlerini üzerinde düşünerek, anlayarak ve Muradı İlahinin kendisi için vermek istediği mesajı almak ve algılamak üzere okuması gerektiği;

Kur’an ayetlerinin üzerinde düşünerek okunduğu takdirde okuyana ve insanlığa faydalı, bulunduğu çağa geçmişte ki insanlık medeniyetini ve fıtratını taşıyıp yansıtan mesajlar sunacağı; 

Kur’andan konuşacak insanın çok ağır bir mesuliyet bilinciyle hareket etmesi gerektiği;

Kur’an okuyucu ve aktarıcılarının Peygamberimizi örnek alarak geceleyin kalkıp özel olarak Kur’an dersine çalışması gerektiği;

Kur’an okuyucusu veya okuduğunu aktaran insanın gündüz dünya işlerini ihmal etmemesi; Dinden değil dünya işlerinden rızkını temin etmesi gerektiği;

Müslüman için dindarlığının sayısal, mekansal ve zamansal bir ölçüsünün olamayacağı;

Dünya meşakkatinin zor ve zaman aldığı çağlarda Müslümanların Kur’an dan kolaylarına geldiği kadar bir okuyuşla iktifa edebilecekleri;

Bu dünyada yapılan iyiliklerin ahirette karşılığı olacağı;

Namaz kılmak, zekat vermek, güzel işler yapmak Müslümanın vazgeçilmezlerinden olduğu;

Hayatı; temkinli, tedbirli ve sorumlu yaşamanın insanoğlu için ağır bir görev olduğu;

Kur’andan kolayımıza gelen okuma ibadetinin gece uyanık geçirilen süreyle ilgili olmadığı;

Şayet ibadet amaçlı gecenin uzun bir kısmı uyanık geçirilecekse kolayımıza gelen okuyacağımız ayetler üzerinde uzun uzadıya düşünerek geçirilmesi gerektiği;

Cemaatle yapılan ibadetlerin elden geldiğince kısa tutulması; ibadet amaçlı uzun süreler geçirilecekse ferdi olarak yapılmasının uygun olacağı;

Allah’ı vekil kılmanın hiç kimseye dini veya dünyevi iş ve işlemlerinde vekalet vermemek demek olduğu;

Allah’ı vekil kılmak, Kur’an-ı anlayarak üzerinde düşünerek okuyup dini ve dünyevi işlerini akılla vicdanı buluşturmak suretiyle çözmek olduğu;

Kur’an ayetleri üzerinde düşünerek okuyan bir İnsan, yeryüzünün her neresinde olursa olsun hayatın her türlü şartları karşısında başkalarına güvenip te ferdi mücadelesini bırakmayacağı;

Hz. Muhammed’in (Saygıya ve sevgiye layık İnsan) ölümünden sonra her doğan insan için Allah’ın elçisinin Kur’an olduğu;

Dünyada istikamet üzere olduğunu iddia eden İnsanın Ahirette şahidinin Kur’an olacağı;

Mevcut elimizde ki Kur’anın her türlü övgüye layık son elçi Muhammed’e kadar gönderilen tüm Allah’ın Elçilerinden bir farkı olmadığı;

Kur’an-ı Kerim’in Allah’ın elçisi olduğu bilincinde olup düşünerek ve anlayarak okumaya çalışan bir İnsanın başka bir insana, ideolojiye, otoriter sisteme v.b. biat etmesinin mümkün bulunmadığı;

Kur’an aleyhine söylenen sözlere katlanmamız, onu söyleyenlerden güzellikle uzaklaşmamız gerektiği, bu nedenle terör estirecek, cinayet işleyecek eylemlere yer olmadığı;

Kur’anın aleyhinde olan insanlara, Kuran ehli Müslümanlar olarak herhangi bir maddi manevi ceza verilmemesi gerektiği onları kendi halleriyle baş başa bırakmamızın doğru bir davranış olacağı; 

Dinin sahibi Allah’tır. Onu başkalarına karşı sahiplenmeye kalkışmanın Sahibine karşı saygısızlık olacağı;

Kıyamet sürecinde bugün ki zaman akışına göre bir gün içerisinde yüz yıl yaşanacağı;

Kıyamet sürecine rastlayan insanları o korkunç süreçten ancak iman ehli, istikamet üzere olan Allah inancına sahip maneviyatın kurtaracağı;

Zihinsel olarak etkili ve güzel sözlerle buluşmanın en güzel vakitlerinin gece vakitleri olduğu;

İnsanların yaşıtlarıyla karşılıklı diyaloglarında taraflara en ağır gelenin, karşısındakinden öğüt almak olduğu;

Kur’an da geçen ifadelerin kıyamete kadar her çağa ve insana hitap edebilecek derinliği olan, üzerinde düşünerek okuyanların zihnini harekete geçiren ve ortak aklı tetikleyici özelliğe sahip sözler topluluğu olduğu; 

Kur’an ayetleri üzerinde düşünerek okumaya çalışan insanın bir başkasına gerek kalmaksızın kendi kedine öğüt vermeye başlayacağı;

Kim ki Rabbine götürecek bir yol bulmak isterse, Kur’an ayetleri üzerinde düşünerek az çok ama sürekli olmak üzere okuması gerektiği;

Hasta ve savaş halinde olmayan ayrıca rızkını temin etmede sıkıntısı bulunmayan Müslümanların zamanlarını yoğunluklu bir şekilde ibadetle geçirmesinin tercihe şayan bir durum olduğu;

İçine kapanarak insanlardan uzaklaşan Kişilerin, gece kalkıp Kur’an okumaları ve ibadet yapmaları halinde sağlıklarına kavuşmada katkı sağlayacağı;

Kişinin Kur’an okumasının Kur’an ehlinden yana taraf olduğunu ilan etmek demek olduğu;

Müslümanların Kur’an gündemli yaşamalarının yeryüzünde manevi sinerji meydana getireceği;

Kur’an kaynaklı manevi sinerjinin yeryüzüne yayılmasının iyiliği, hakkı, adaleti ve mutluluğu yaygınlaştıracağı;

Kur’an kaynaklı manevi sinerjinin yeryüzüne yayılması halinde şeytani kötülüklerin ve zihinlerin gündem oluşturamayacağı;

İnsanlığa faydalı sözlerin kaynağının Kur’an olduğu;

Beşere aid her ne güzel ve güçlü söz olursa olsun Kur’an gibi kutsiyet verilemeyeceği;

Beşer kaynaklı güzel sözlerden Kur’an-ı anlamak için istifade edilebileceği;

Kur’an-ı zihinsel derinlikle üzerinde düşünerek okuyan bir kimse ayetlerin vermek istediği mesajları kavrayabileceği;

Kur’an, üzerinde düşünerek okundukça her çağa hitap edebilecek, geçmişle bağlantılı yeni kavramlar ortaya çıkarabileceği;

Kur’an’ın ayetleri üzerinde düşünerek okundukça muhatabına murad-ı ilahiyeyi yansıtacağı;

Kur’an ayetleri üzerinde düşünerek okuyan insanların bulunduğu toplum en ideal yaşamsal standartları keşfedebileceği;

Evlerde kitap olarak Kur’an’ın var olduğu ancak üzerinde kafa yorarak okunmadığı toplumların zengin olup da imkanlarından bihaber ahmaklar gibi olacağı;

Kur’an okuma esnasında kelimelerin, cümlelerin, kavramların üzerinde düşünerek okumanın Kişiyi tam teslimiyetle Rabbine yönelteceği;

Kur’an ayetlerini üzerinde düşünerek okuyan kimsenin nefsani ve dünyevi arzularını tutkuya dönüştürüp onları “Rabb” edinmeyeceği;

İnsan günlük yaşamında ağzından çıkan sözlerini “maşallah” “inşallah” “evelallah” “subhanellah” “Allahüekber” v.b. Kuran-i kavramlarla ilişkilendirdiği takdirde her anını zikirle geçirmiş olacağı;

Geceleyin Allah rızası için uykusunu bölüp kalkan kişinin uykuyu tutku olmaktan çıkaracağı;

Kur’an ayetleri üzerinde kafa yormak, Yaratıcının kullardan beklentisi üzerinde düşünce üretmek ve bunları insanlarla paylaşmak toplumsal arınmaya ve kalkınmaya vesile olacağı;

Karşılıklı sohbet hoşunuza gitmeyen bir ortama dönmüşse; o an söylenenlere sabır gösterip, o mekandan güzellikle ayrılmanın Müslümanlığın alameti olduğu;

İnsan Yaratıcısının ismini her hal ve şartta ibadet amaçlı söylemesi gerektiği;

Kişi Rabbinin ismini, bütün tutku, istek ve arzularından arınmış arı, duru bir zihinle tüm benliği ile geceleri söylemesinin ibadet olduğu;

Kur’an’a dayanan her öğütün Kişiyi Rabbe götüren bir yol olduğu;

Kişi isterse Yaratıcısına giden yolu bulabileceği;

Yeryüzünde insanoğlunun yaşamını sürdürmesini sağlayan her türlü menfaatin, nimetin Allah’ın cc ikramı olduğu;

İnsanın yeryüzü nimetlerinden yararlanmasının ancak gezip araştırıp bulmasına ve bulduğunda da çalışıp gayret etmesine bağlı olduğu;

Yeryüzünün çeşit çeşit nimetlerini tadarak maddi ve cismani lezzet elde ederken; O nimetlerin yaratılışında ki fevkâdeliğin de ruha manevi lezzet vereceğini;

Manevi olarak arınmanın yollarından birisi de sahip olunan maddi imkanlardan ihtiyaç sahiplerini yararlandırmak olduğu;

“Müslümanım” diyen kimsenin Kur’an mesajlarını mutlaka bilmesi gerektiği;

Kur’an mesajlarının ancak okunup üzerinde düşünerek bilinebileceği;

İslam fıkhı konusunda Müslümanları bilgilendiren Alimlerin o konuda görüşü olan tüm mezheplerin görüşlerini açıklayarak uyulması hususunda ise tercihi muhatabına bırakması gerektiği;

Kur’an ayetlerini üzerinde düşünerek ve anlayarak okunmasının yaygınlaşması için taraf olunması ve destek verilmesi gerektiği;

Müslümanın, bulunduğu toplumda Kur’an eğitimi ve öğretimi yapılması için maddi manevi yaptığı fedakarlıkların Allah’a cc verilen paha biçilmez değerde ödünç kıymetlerden olacağı;

Yaşam standartları yükselen müslüman toplumlarda namazın, Kur’an okumanın ve karşılıklı ihtiyaçlar hususunda paylaşmanın asla terk edilmemesi gerektiği;

Bu Dünyada yapılan her güzel eylemin Allah’a cc verilen güzel ödünçlerden olacağı; Karşılık olarak Kişinin Ahirette daha hayırlı ve daha büyük ödül bulacağı; 

Müzzemmil Suresi okumalarımdan zihnime yansıdı.

Estağfirullah… Estağfirullah… Estağfirullah…

Kuran Okuyunuz. O’nu okudukça kişiye özel zihinsel yansımalarını keşfedeceksiniz. Doğrusunu Allah (cc) bilir.



Not: Söz konusu bu ve benzeri çalışmalarım kesinlikle meal veya tefsir çalışması olmayıp, İlgili Kur’an Suresi okumalarım esnasında zihinsel olarak fehmettiğim tespitlerdir. Kişisel olarak ibadet ve zikir amaçlı yaptığımız derslerin paylaşımından kastımızın ümmeti Kur’an okumaya yönlendirmede faydası olacağı düşüncesiyle, ayetlerin ruhuna ve surenin bütünlüğüne uygun akıl ve gönül okumaları yapmak olup Kur’an’ın ibadet muamelat ve fıkhına aykırı tespitlerin varlığı halinde ehlince uyarılmaya her zaman açık ve tashihimin beyanı olduğunu belirtmek isterim.

Bir yanıt yazın