Gönül Okumalarım/Fatır-2

FÂTIR SURESİNDEN ZİHNİME YANSIMALAR-II

يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ اذْكُرُوا نِعْمَتَ اللّٰهِ عَلَيْكُمْۜ هَلْ مِنْ خَالِقٍ غَيْرُ اللّٰهِ يَرْزُقُكُمْ مِنَ السَّمَٓاءِ وَالْاَرْضِۜ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۘ فَاَنّٰى تُؤْفَكُونَ

3/

İnsanoğlunun yaşamsal kaynağı olan  yerden ve gökten sağladığı çeşit çeşit yiyecekler ve içeceklerin sıradan rutin işler haline dönüştüğünden Yaratıcısına teşekkür etmeyi unuttuğu;

İnsanoğlu hayatı boyunca günlük yaşamsal ihtiyaçlarını temin ederek bolluk içerisinde yaşamını sürdürürken Yaratıcıyı anmaması halinde küfre kayabileceği;

Yer ve gökyüzü kaynaklı çeşit çeşit meyve ve sebzelerin mevsimsel döngü içerisinde fiziksel kurallar çerçevesinde yetişiyor olmasının asıl yaratıcısı olan Allah’ı cc  unutturmaması gerektiği;

İnsan yaşamını sağlayan ürünlerin üretim sürecinde ki yer ve gök fiziksel kurallarının Kişinin zihninde Yaratıcıyı sürekli canlı tutmasına vesile olması gerektiği;

Yer ürünlerinin yaratıcısının “toprak ana” değil, bilinen bilinmeyen alemlerin sahibi Allah cc olduğu;

İnsanoğlu için yaşadığı hayatın kendisine verilmiş bir ikram ve ikram sahibinin ise Allah cc olduğu;

Varlıkların çeşitliliği,yaratılıştaki mükemmelliği ve gerekli olan gücün büyüklüğünden dolayı kişinin zihninde ki ilah kavramının çeşitlenmemesi gerektiği;

Varlığın muhteşemliğini fark etmeksizin ömür geçirenlerin Tanrı tanımaz hale kolayca dönüşebilecekleri;

Şayet insanlar arasında söz konusu olan tapacakları ilahı belirlemek ise; yeryüzünde ki milyarlarca canlının her gün ve her öğün açlıklarını giderdikleri yiyeceklerin ilk yaratılışlarını Kimin yaptığına bakmaları gerektiği;

4/

(Fatır 35/4)
وَإِنْ يُكَذِّبُوكَ فَقَدْ كُذِّبَتْ رُسُلٌ مِنْ قَبْلِكَ ۚ وَإِلَى اللَّهِ تُرْجَعُ الْأُمُورُ

İnsanlar tarafından yalanlanan kişilerin bırakınız Alimler olmasını Allah’ın elçisi de olsalar İlahi müdahalenin bu dünyada değil ahirette olacağı;

Ömrü Allah’ın dinini anlatanları yalanlamakla geçen kişilerin ahiret inancı olmayacağı;

Yaşanan her ömrün eninde sonunda  Allah’ın huzurunda hesaba çekileceği;

Fıtrata aykırı bir şekilde gelenekselleşmiş toplumsal adetleri düzeltmek için çabalayanların toplumun geneli tarafından yalanlanacağı;

Öldükten sonra ki hayatın varlığını inkar edenlerin yalancı oldukları; İnsanlığın var olduğu günden bugüne ve bundan sonra da yalancıların var olacağı;

İnsan ömrünün nihayete ermesinin asla engellenemeyeceği;

Varlık aleminin doğuşu, yaşaması ve nihayete ermesinde ki işleyişin Yaratıcının koyduğu kurallar olduğu;

5/

يَا اَيُّهَا النَّاسُ اِنَّ وَعْدَ اللّٰهِ حَقٌّ فَلَا تَغُرَّنَّكُمُ الْحَيٰوةُ الدُّنْيَا وَلَا يَغُرَّنَّكُمْ بِاللّٰهِ الْغَرُورُ

İnsanoğlu için kainat denilen varlık aleminin mevcudiyetinin mükemmelliği Allah’ın ahiret hayatı için verdiği sözlerin gerçekleşeceğine delil olacağı;

Dünya hayatının her anını yalan söylemeden, doğru olanın yanında yer alarak yaşayanların Allah’ın cennet vaadine muhatap olacağı;

Allah’a yokluk, çaresizlik ve imkansızlıkta yönelip güvenip yardım istenildiği gibi varlıkta ve güçlü iken de aynı duygular içerisinde olanların Allah’ın cennet vaadine muhatap olacağı;

Kadınlarla evliliğin töre, gelenek, görenek ve mahalle baskısına göre değil Kur’an da ifade edilen, Peygamber örnekliğinde gösterildiği şekliyle gerçekleştirildiğinde Allah’ın cennet vaadine muhatap olunacağı;

Dünya hayatının telaşesininde, zevkü-sefasının da insanın zihinsel düşünme kabiliyetini engellediği;

Dünya hayatının telaşesinin de zevki-sefasının da, Kur’an’ın emrinde ki aklı kullanmak suretiyle kontrol edilmesi gerektiği; 

İnsan Kendisini çevresine beğendirme derdiyle yaşadığı müddetçe zamanın ve çevresinin kölesi olacağı; Şayet Allah’a beğendirme derdinde olursa O’nun kulu çevresinin de saygın bir ferdi olacağı;

İnsanın “Allah” tasavvuru ile ilgili aldatılmaması için vicdanının, Kur’an vahyi ile donanımlı aklın kontrolünde olması gerektiği;

İnsanoğlu yaşamında karşı karşıya kaldığı hal ve eylemlerle ilgili olarak yapması veya yapmaması hususunda vicdani kararlarını Allah’a cc (taptığı ilaha) dayandıracağı; 

İnsanların törelerine, örf ve adetlerine sıkı sıkıya bağlı olmalarının baş nedeninin iç dünyalarında Allah’a bağlılıklarından kaynaklandığı;

Dünya hayatının, insanları taptıkları ilah tasavvuru ile aldatacağı;

Dünya hayatı insanoğlu için Allah’ın sözü olduğu fıtrata uygun yaşanması halinde insanların Allah’la aldatılamayacağı; 

Kişinin çevresinde ki insanlara karşı dürüst davranmamasının, yalan söylemesinin, gerçekleri gizlemesinin Allah’la cc aldatmak olacağı;

Yaşadığımız bu hayatın gerçekliği Allah’ın (cc) verdiği sözün ispatı olduğu;

İnsan yaşamının sadece bu dünyadan ibaret olduğunu sananların Allah’ın cc verdiği sözü yalanlayan konumunda olacağı;

Gerçekleri gizlemeyen, doğruluktan ayrılmayan insanların Allah’ın koruması altında olacağı;

İnsanların menfaat karşılığında  gerçekleri gizlemelerinin Allah’la aldatmak demek olacağı;

Düşünceleri düzgün, güzel, temiz olup güzel işler ve tercihler yönünde yaşam sürme gayreti içerisinde olan insanları dünya hayatının asla aldatamayacağı;

Kişinin maddi zenginliğinin kaynağında meşruluk yoksa Allah’la aldatarak zenginliği elde etmiş demek olacağı;

Hak etmediği,layık olmadığı halde çevresel fırsatları ve bulunduğu konumları kullanarak makam mevki elde etmenin Allah’la aldatarak emeline ulaşmak demek olacağı;

İnsanoğlunun yaşantısının sadece dünya hayatından ibaret olduğunu iddia etmenin dünya hayatının aldatmasından kaynaklandığı;

İnsanoğlunu aldatan duygunun dünya hayatının keyf verici cazibesine kapılıp elde etmek için her türlü yolu meşru olarak görmekten kaynaklandığı;

Allah’ın yarattığı ve muhatap aldığı güzelliklere ulaşmanın yolu hem güzel sözleri düşünerek bulmak hem de bu güzel sözlerin gereğini yerine getirici eylemlerde bulunmak olduğu;

Allah’ın dünyada ki tek temsilcisi olduğunu iddia eden ve buna insanları güç veya sözle inandıran kişi veya kurumların “Allah adına aldatan” olabileceği;

Kelimeler ve sözler aklın kullanımıyla ortaya çıkan zihinsel duyguların (düşünce) sonucu olduğu;

İnsan fıtratına aykırı her türlü eylem ve düşüncenin insanoğluna kurulmuş bir tuzak olduğu;

Fâtır Suresi düşünsel okumalarımdan zihnime yansıdı.

Subhanallah…Estağfirullah… Elhamdüllah…

Kuran Okuyunuz. O’nu okudukça kişiye özel zihinsel yansımalarını keşfedeceksiniz. 

Doğrusunu Allah (cc) bilir.

(Devam Edecek)

Not: Söz konusu bu ve benzeri çalışmalarım kesinlikle meal veya tefsir çalışması olmayıp, İlgili Kur’an Suresi okumalarım esnasında zihinsel olarak fehmettiğim tespitlerdir. Kişisel olarak ibadet ve zikir amaçlı yaptığımız derslerin paylaşımından kastımızın ümmeti Kur’an okumaya yönlendirmede faydası olacağı düşüncesiyle, ayetlerin ruhuna ve surenin bütünlüğüne uygun akıl ve gönül okumaları yapmak olup Kur’an’ın ibadet muamelat ve fıkhına aykırı tespitlerin varlığı halinde ehlince uyarılmaya her zaman açık ve tashihimin beyanı olduğunu belirtmek isterim.

Bir yanıt yazın